Yorum : Hayaletin Sırrı - Joseph Delaney

Hayaletler, cadılar, hortlaklar, şeytani yaratıklar, karanlık ve dehşet. 'Hayaletin Sırrı' okuyucularının tüylerini diken diken etmeye hazırlanıyor!.. Havanın gitgide soğuduğu ve karanlığın çöktüğü bir anda Hayalet istenmeyen bir ziyaretçi ile karşılaşır. Tom ise bu yabancının varlığının ustasını neden bu kadar endişelendirdiğine bir anlam verememektedir. Hayaletin geçmişi onu yakalıyor olabilir mi? Ustasının tüm dünyadan saklamaya çalıştığı sırlar sonunda ortaya çıkınca Tom'un başı ne tür bir belada olacak?       Korku dolu dakikalar... İngiliz yazar Joseph Delaney'in, yedi kitaplık Wardstone Günlükleri Serisi'nin bu üçüncü kitabında geceler uzuyor, Tom ve ustası için Anglezarke'ta bulunan 'kış evi'ne taşınma zamanı geliyor... Tom, bu evin korkutucu ve tehlikelerle dolu olduğunu duymuş olsa da hiçbir şey onun buna tam olarak hazır olmasını sağlayamayacaktı... Hem bu ev hem de genel olarak tüm Anglezarke Fundalığı, Hayalet'in gençliğine ait sırlarla doluydu. Bu sırlar gün ışığına çıkmak üzereydi. Ve tüm bölgede huzur kaçıracağa benziyordu... Türkiye'de de büyük beğeni kazanan serinin ilk kitabı 'Hayaletin Çırağı' 2011 yılında beyazperdeye de uyarlanarak geniş bir kitleyle buluşmaya hazırlanıyor!..

Sayfa Sayısı : 328
Seri Sıralaması : Wardstone Günlükleri #3
Goodreads Puanı : 4.11

*** 

  Serinin üçüncü kitabı da okundu ve bitti. İlk kitap kadar sevmesem de ikinci kitaptan daha iyi olduğu kesindi. Yazar, karakterlerin özelliklerini iyice yerine oturtmuş. İkinci kitaba göre daha fazla olay , düşman olması da bu kitabı daha çok sevmemi sağladı. Hayalet ve Tom'un başı daha fazla derde giriyor. Hepsinden de şaşırtıcı yöntemlerle kurtuluyorlar.

  Hayaletin Sırrı'nı daha çok sevmemin nedenlerinden biri de Hayalet'in geçmişine dair daha fazla sırrın açığa çıkmasıydı. Bu sırlar hem Hayalet'i daha çok sevmenizi hem de Hayalet'ten kuşku duymanıza neden oluyor.
  Sinir olduğum birkaç durum yok değil tabi ki. Mesela Hayalet'in kötülere karşı aşırı 'korumacı ve anlayışlı' tavrına sinir oluyorum. Kitaptaki tüm sorun çıkaran karakterleri boğmak isterken Hayalet'in 'öldürmeyelim,sadece kilit altında tutalım' tavırları beni sinir etti. Sanki sonra o yaratıklar kilitlendikleri yerden kaçmayacaklar! Bir de Tom'un herkese inanması beni şok ediyor. Akıllanmadın mı sen hala Tom'cum ? 




  Serinin bu kitabında hem macera hem aşk vardı. İlk iki kitapta bunu pek göremedim ancak bunda Hayalet'in bile bir aşkı vardı , siz düşünün yani. 

   Kitabın konusuna kısaca değinecek olursam -az miktarda spoiler içerebilir-, hava karardığı sırada Hayalet'in zilini bir yabancı çalar. Çırak olarak Tom cevap vermekle yükümlüdür. Yabancı , Hayalet gibi giyinmiştir ve elindeki mektubu Hayalet'e vermek ister. Tom , kendisini Hayalet'e benzeten bu adamın tuhaf biri olduğuna karar verir. Yine de mektubu ustasına ulaştırır. Hayalet mektup hakkında en ufak bir açıklama yapmaz. 
   Kış yaklaştığı için Chipenden'dan ayrılmak zorundadırlar. Hayalet , Tom ve Alice kış evine doğru yola çıkarlar. Mektubu veren yabancı ise peşlerini bırakmaz. Hayaletin kendisinden bir şey çaldığını iddia eder ve geri vermesini ister. Kafası iyice karışan Tom'u birde kışlık evinde sürpriz beklemektedir. Kilerde hafızasını kaybetmiş Meg adında bir cadı vardır.



  Serinin bir sonraki kitabına başladım bile. Bir süre blogumda hep Wardstone hakkında yorumlar göreceksiniz gibi :D 

Puanım : 4/5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI