YORUM : Cinder - Marissa Meyer

      Gelecekte bile, hikaye "bir varmış bir yokmuş" diye başlıyor… İnsanlarla androidlerin yan yana dolaştığı Yeni Pekin'e hoş geldiniz. Her ne kadar birlikte yaşamayı başarsalar da türlerin dostluğu sanıldığı kadar kolay değil. Ölümcül bir veba insan nüfusunu tehdit ediyor. Ay İnsanları, Dünya'yı uzaydan izleyerek doğru zamanı kolluyor. Kimse Dünya'nın kaderinin tek bir kıza bağlı olduğunun farkında bile değil…
      Becerikli bir mekanik ustası olan Cinder, herkesten saklasa da aslında bir sayborg. Üvey annesinin hakaretleri yetmezmiş gibi şimdi bir de üvey kardeşinin hastalanmasından sorumlu tutuluyor. Yakışıklı Prens Kai'in hayatına girmesiyle birlikte, Cinder birden kendini gezegenler arası bir anlaşmazlığın ortasında buluveriyor. Sorumluluk ve özgürlük, sadakat ve ihanet arasında kalan Cinder, Dünya'nın geleceğini koruma altına almak için önce kendi geçmişinin sırlarını açığa çıkarmak zorunda... Yeniden kurgulanmış bu masalda Külkedisi ile tekrar tanışmaya ne dersiniz?

Orijinal Adı : Cinder 
Seri Sıralaması : Bir Ay Günlüğü Serisi (Lunar Chronicles) #1
Goodreads Puanı : 4.13 (210,298 oylama)
Sayfa Sayısı : 312 sayfa 
Yayınevi : Artemis Yayınları
Etiket Fiyatı : 20 tl


***
   Doğu Ulusları başkenti Yeni Pekin'e hoş geldiniz! Burası androidlerin , sayborgların ve insanların bir arada yaşadığı bir şehir. Teknoloji ilerlemesine rağmen veba gibi bir hastalığa hala çözüm bulamamışlar. Doğu Uluslarının kralı da bu hastalıktan dolayı ölmek üzere. Oğlu Prens Kai ise kendisine yönetimde ona yardım edecek bir eş bulmak zorundadır. Üstelik bunu tahta çıkmadan önce yapması gerekmektedir. 



  Lihn Cinder , Yeni Pekin'de meşhur bir mekanik tamircisidir. Tamir edemediği makine , android yoktur. Ancak Cinder bir sayborgdur. Sol eli ve bir bacağı tamamen makinedir. Damarlarının çoğu da metalden borulardır. 
   İnsanlar , sayborgları doğaya aykırı canlılar olarak görmektedirler. Bu nedenle Cinder , sayborg olduğunu saklar. 
   Bir gün , yağ ve hurda kaplı dükkanına beklenmedik bir misafir gelir : Prens Kai. Prens'in çocukluğundan beri kendisine eşlik eden androidi bozulmuştur ve saraydaki ustalar tamir edememişlerdir. Son çara olarak Cinder'in yanına gelir ve bundan sonra da Prens ile Cinder sık sık karşılaşırlar. 



   Kurguyu anlatmayı burada sonlandırıyorum çünkü kitabın arka kapağında bayağı yazdıklarını düşünüyorum. Bana göre Cinder hakkında ne kadar az şey bilirseniz o kadar severek okursunuz. Çünkü zaten Cinderella masalından kurguyu az çok tahmin ediyorsunuz. Birde yazarın anlatımı çok açık veriyor size ilerleyen olaylar hakkında. İlk sayfalardan Cinder'ın geçmişini çok rahat tahmin ediyorsunuz ancak "çok zeki" Cinder'ımız bunu ancak son sayfalarda anlıyor :) 




   Kitabın geneline bakacak olursak ; Cinder mükemmel bir kurguya sahip. Yukarıda kitabın kısa tanıtımına bakarak konuyu çok klişe bulabilirsiniz ama göründüğünden daha derin. Hor görülen kız ve yakışıklı prens hikayesinden daha fazlasına sahip. Entrika , heyecan , aşk , ihanet kitapta ne ararsanız var. Her serinin ilk kitabında olduğu gibi biraz yavaş ilerliyor başı , sonuna doğru ise çok akıcı bir şekilde okuyorsunuz kitabı. 
   Kitabın kurgusu güzel olmasına rağmen karakterlere ısınamadım ben.  İkili arasındaki diyaloglar zekice yazılmıştı , okurken keyif aldım ama Cinder çok öz güvensiz , Kai ise çok çocuksuydu. 
    Yukarıda bahsettiğim kitabın tek kötü yanı. Onun dışında da kurgu da anlatım da çok çok güzeldi. Genç yetişkin ve distopya sevenlerin acilen okumalarını tavsiye ederim. Çünkü ikinci kitap -Scarlet- ilkinden çok daha iyi. Serinin giderek mükemmelleştiğini düşünüyorum :)


Puanım : 4/5


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI